Vincent van Gogh’un azmine herkes hayrandır . Hayatı boyunca sadece tek bir tablo satabildi . Oysa öldüğünde 800 tabloya imza atmış bulunuyordu . Bugün en pahalı tablosunun değeri 179 milyon dolar.
Azim konusunda verilebilecek bir başka örnek Terry Fox’tur . Fox , Kanada’da 143 gün boyunca her gün başka bir maraton koşmuştu . Üstelik bunu , bir bacağının kanser nedeniyle kesilmesinden sonra başarmıştı .
Edison’un ampulü icat edene kadar 1000 kez başarısız olduğu anlatılır . On bin kez başarısız olduğuna dair hikâyeler de vardır . İkisi arasında bir rakamda karar kılabiliriz . Benzer bir azmi çocuğunuz da gösterirse hayatta yaşayacağı değişikliklerin üstesinden rahatlıkla gelecektir .
Azmin birçok farklı biçimi vardır . Sabır , direnç , kararlılık , adanmışlık , görevine bağlılık , odaklanma gibi kavramların tümü azim paydasında bir araya getirilebilir . Bunların tümü , bir işi , bir görevi azimle yapışımızda tek tek veya topluca rol oynayabilir . Ancak burada çocuklarımız açısından hassas bir nokta var . Bir görevi uzun bir süre azimle yapmaya devam ederken değişen şartlara da kolay ve hızlı bir biçimde uyum sağlayabilirler mi ?
Uyarlanma çevikliği ve azim bazen birbiriyle çatışma halindeymiş gibi görünebilir . Oysa durum tam tersidir . Çocukların bir işi azimle yapabilmesi bugün hiç olmadığı kadar önemlidir . Değişim karşısında hızlı uyarlanma becerisi , bir daldan diğerine atlamaları gerektiği anlamına gelmez . Böyle düşünecek olurlarsa , çocuklar bunu bir mazeret olarak kullanabilir ve kendilerini bekleyen o belirsizliklerle dolu gelecekte hiçbir konuda azimli ve kararlı bir devamlılık sergileyemezler .
ABD’de yapılan bir araştırmaya göre , kendilerine zor bir problem sorulan çocukların pes etme süresi sadece 34 saniyedir . Günümüzde pek çok çocuk , özellikle problem çözmede azimli davranamamaktadır . Gerçi bu konuda kültürel özellikler de pay sahibidir. Örneğin , Asya ülkelerinin çocuklarına sınıfta zor bir problem verdiğinizde , bunu başarılması gereken bir hedef olarak görüp çözüm yolu kendilerine öğretilmemiş olsa bile çözmek için uzun süreler boyunca gayret gösteriyorlar . Oysa ABD’de tam tersi bir tabloyla karşılaşırız . ABD’de yapılan bir araştırmaya göre , kendilerine zor bir problem sorulan çocukların pes etme süresi sadece 34 saniyedir. ” Biz bu konuyu işlemedik ” , ” Bunu çözmemizi nasıl beklersiniz ? ” türünden tepkiler verebiliyorlar . Böylesi tepkiler sadece Amerikalı çocuklara özgü de değildir . İyi de neden bu kadar çabuk pes ediyorlar ?
Tim Elmore , Huffington Post’daki bir yazısında çocukların bir görevi azimle yapamamasının dört nedenini şöyle sıralıyordu :
Yetişkinler , çocuklar için hayatı fazlasıyla kolaylaştırıyor . Çocuklar da engellerle boğuşmak yerine onları kenara çekmeyi tercih ediyor . Çocukların büyük başarılara nasıl ulaşacaklarına dair görüşleri dengeli değil . Büyük başarılar kazanmış kişilerin hızlı , hareketli , aksiyon dolu videolarını izlemeye alıştıklarından bir konuda ustalaşmak için uzun uzun pratik yapılması , ter dökülmesi gerektiğini anlayamıyorlar . Problemin çözümünü kendileri düşünmek yerine internetten arayıp buluyorlar . Büyükler hemen imdada yetişip onların problemlerini çözüyor , çocukların kendi başlarının çaresine bakması mümkün olmuyor . Zaman kısıtları ve bitmek bilmeyen acele ve telaşları yüzünden çocuklar azimli kişiler olmakta zorlanıyor .
Bazı ailelerde her gün okula veya işe yetişme telaşı var . Öğretmenler , yoğun bir müfredatı yetiştirebilmek için dersleri aceleye getirmek zorunda kalıyor . Sizin anlayacağınız , öyle bir nesil yaratıyoruz ki sürekli olarak bir şeylerin baskısı ve telaşıyla yaşamak zorunda kalıyorlar . Bu da hiçbir konuda doğru dürüst odaklanmamalarına ve kafa yormamalarına yol açıyor . Oysa mümkün olan her durumda onlara bunun için zaman tanımamız gerekiyor . . .
Çocukların azimli birer birey olmaları için neler yapmalıyız ? Kendi içinde tutarlı yedi öneriyi şöyle sıralayabiliriz .
• Kendi çevrelerinden örnek olabilecek kişiler bulun . Örneğin , bir konuda azimle çalışan , engelli bir sınıf arkadaşı , yeni bir beceri edinip onda ustalaşmak amacıyla sabırla çabalayan bir akran veya hayatın farklı yönlerinde sebatla ilerlemeye uğraşan bir aile üyesini örnek gösterebilirsiniz . • Azimli film karakterlerini örnek gösterin . Çocuk filmlerinin büyük bölümünde bu konu işlenir . Sürekli , bıkmadan yorulmadan çalışmanın , sonunda meyvesini vereceğini anlatan Karate Kid gibi filmleri kullanabilirsiniz . Yaşlarına uygun , azim konusunu işleyen kitaplar ve masallar verebilirsiniz . Örneğin okul çağı öncesindeki çocuklara Tavşan ile Kaplumbağa masalı iyi bir örnek oluşturacaktır . . • Net hedefler koymalarında onlara yardımcı olun . Hedeflerini kâğıda yazarken ” Yapacaklarım ” diye bir başlık attirip mutlaka bir tamamlama tarihi belirtmelerini sağlayın . Elde ettikleri her başarıyı kutlamayı ihmal etmeyin . . Azim kavramını temsil eden bir simge bulun . Bu , hayatta kalmak için çok çabalayan bir hayvan , böcek veya büyük zorlukları aşan bir kâşif , çölün ortasında yetişen bir bitki olabilir . Elde ettikleri başarıları , çabalarının bir sonucu şeklinde tarif ederek çaba göstermenin önemine vurgu yapın . ” Tebrikler , bu başarın azimle sergilediğin çabalarının sonucudur ” gibi ifadeler kullanabilirsiniz . • Çocuklar , ümitsizliğe kapılıp pes edecekleri sırada , ellerinden tutup onları ayağa kaldıracak , gözü kapalı güvenebilecekleri en az bir yetişkine ihtiyaç duyarlar . O yetişkin anne , baba , öğretmen , koç veya çocuk için her şeyin en iyisini isteyen başka güvenilir biri olabilir . Hayattaki her şeyde olduğu gibi burada da bir dengeye ihtiyaç vardır . Belki inanmayacaksınız ama azmin de fazlası , tıpkı çikolata gibi size zarar verebilir . Bir insanın hayatta öğrenebileceği en önemli derslerden biri , planladığınız gibi yürümeyen bir meselede inat etmemeyi ve vazgeçmeyi öğrenmektir . Çocuk , bir işi başarma konusunda hiçbir umut olmadığı halde ısrarcı davranıyorsa bu , obsesif kompülsif davranış belirtisi olabilir . Bu saplantılı tavrın tek sonucu acı olacaksa , o işe hiç başlamayabilir . İskambil oyuncuları ne zaman devam edip ne zaman pas demek gerektiğini bilirler . Bir projeyi yarım bırakmak her zaman zayıflık göstergesi değildir . Bunu yapabilmek ancak , başarı ile gönül rahatlığı arasında nasıl denge kurulabileceğini bilenlerin harcıdır . Sabit düşünceli , bir noktaya saplanıp kalanlar bunu başaramazlar . Peki , bu dengeyi kurmakta onlara nasıl yardımcı olabiliriz ?
Değerli bilgiler için teşekkürler ederim.